Ocak 26, 2009

ifra

zihinsel med cezirler,
kodlanmış gerçekleri bir yüzeye çıkarıp, bir denize boğarken ben işte
ben
hep o deniz yüzeyine en yakıcada;
ne dokunabilen;
ne denizin kendi;
ne baş dönmesi; ne bulantı;
ne de yüzeye çıkıp kaybolan bir küçük çakıl taşı kadar gerçek olamamış ben...
ne alçakta ne yüksekte...
arafların saygın elemanı ben...

hayali hep sevdim diye bu kadar itilmeli miydim,
durağanlık diledim diye hep gel-gitlere mi mahkum edildim,
gözüm kadar gerçek dediğim neden hep silip silip tekrar yazıyor kendini?
yok işte bu gerçek...
duvar gibi gerçek!...

hayal kusmaktan yoruldu zihnim,
dönen yansıyan ekolanan beni yörünge bellemiş kancalardan koparıp alsan beni...
bilmemenin kıyılarında yıkansa zihnim,
beni sorulara gark eden her şey eriyip köpük olsalar o denizde,
bilmemeler cenneti olsa içimde, şu cennetlikler cehennemi yerine...

Hiç yorum yok:

Blog Listem

İzleyiciler

Hakkımda

Fotoğrafım
bu bâb toprak ahvâlini beyan eder/ki tabiatı soğuk ve kurudur...