Ocak 26, 2009

pus

ses kısık...
ruh
kesik...
söz yolundan sapmış, anlatamamaların dolambacında salınır...
iç hazin,
dış ahkam,
ruhumun boşluklarına günahlarım doluşur...

belirsiz nefeslerimle: göz bebeklerimden kalp dokuyorum bu pusun içinde...
dokuduğuma değen, ilmek ilmek hisseden var mı...
sorduğum yer: farazi denklemler...
uyuşmanın ve anlamsızlığın orta yerinde kendini eylemeler...

oldurulamayan kırıklar,
beklentisizlikler,
olmayan eksen etrafında tavaflar: "yok halleri"ne göndermeler...

kırık bir bakış gibi içli içli duruyor ellerim,
ulaşamamanın sılasını iç edip
rengini kaybetmiş iki kuru dal gibi
yeşermek üzere gözlerimden alıyor besinini...

geceye emanet...

Hiç yorum yok:

Blog Listem

İzleyiciler

Hakkımda

Fotoğrafım
bu bâb toprak ahvâlini beyan eder/ki tabiatı soğuk ve kurudur...